leriarasında kas-iskelet sistemi ağrıları; baş ağ-rısı ve karın ağrısından sonra sağlık kuruluşla-rına en sık 3. başvuru nedenidir. Genel pediatri populasyonunda kas-iskelet sistemi ağrı pre-valansı % 5-32 arasında değişmektedir (4). Bu grubun içinde
Sakaryanın Kaynarca ilçesinde yaşayan 44 yaşındaki üç çocuk babası Günay Gür, baş ağrısı ve yüksek tansiyon şikayeti ile gittiği hastanede hayatını kaybetti. Edinilen bilgiye göre, Kaynarca ilçesi Şeyhtımarı Mahallesinde yaşayan 44 yaşındaki üç çocuk babası Günay Gür, baş ağrısı ve yüksek tansiyon şikayeti ile Kaynarca Devlet Hastanesine götürüldü.
Ciddibaş ağrısı gelişmesi, Boğaz ağrısını takiben birkaç hafta içerisinde eklemlerde kızarıklık, hassasiyet ve ağrı gibi şikayetler gelişmesi, Cilt döküntülerinin oluşması, 2-5 yaş arasındaki çocuklarda günde 3 kez, 1 defa püskürtülerek kullanılabilir. 6-11 yaş arasındaki çocuklar için günde 3 kez, 2
Haber7 - Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Tucer baş ağrısı şikayetinin önemine dikkat çekerek 3 aydan fazla baş ağrısı çeken kişileri mutlaka doktora başvurmaları
İsmiöğrenilemeyen 3 yaşındaki çocuğun kafasını kene ısırdı. Çocuğun tepkisi üzerine aile, keneyi elleriyle çıkarıp attı. Olayın üzerinden 5 gün geçmesinin ardından kenenin ısırdığı bölgenin şişmesi, çocukta mide bulantısı, kusma ve ateş şikayetleri baş gösterdi.
YCcQc. Baş ağrısı olan bir çocuğun değerlendirmesi, detaylı öykü alınması ve tam bir fiziksel ve nörolojik muayene yapılması ile başlar ve genellikle de bu aşamada biter. Baş ağrısının olası ikincil nedenleri olan tümör, enfeksiyon, zehirlenme, hidrosefali gibi durumların ip uçları bu sistematik öykü ve muayene ile kolayca açığa çıkarılabilir. Yardımcı tanısal testlerin gerekliliğine de, bu temel değerlendirme sonucu ortaya çıkan kaygılar ışığında karar verilir. Öykü Çocuk nörolojisinin tüm konularında öykü, tanı koyulmasındaki temel noktadır. Baş ağrısı olan 150 çocuğun katılımı ile yapılan bir çalışmada, sadece öykü ile doğru tanı koyma oranı %100 olarak bulunmuştur 90. Öykü mümkünse öncelikle hastanın kendisinden alınmalıdır. Doğum ve gelişim öyküsü, okul başarısı gibi genel bilgiler ise aileden alınarak gerekirse çocuğun verdiği öyküyü düzeltme, yorum yapma imkanı aileye tanınmalıdır. Öykü hem ikincil nedenleri dışlamada, hem de olası birincil baş ağrısı bozukluğunun tipini ayırt etmede anahtar rol oynar. Bu amaçla Rothner tarafından geliştirilen “Baş ağrısı veri tabanı”, uygun ayırıcı tanıya, çoğu zaman da özgül tanıya ulaşılmasını sağlayan, çocuğun ya da ailenin rahatlıkla cevaplayabileceği doğrudan soruları içerir Öyküde özellikle ağrının başlangıç yaşı, başlangıç şekli, derin ya da yüzeyel oluşu, sıklığı ve süresi, varsa auranın yerleşimi, tek taraflı veya iki taraflı oluşu, lokalize kalması ya da yayılımı doğru tanı için çok önemlidir 91. Bunun dışında baş ağrısına yol açan tetikleyici etmenlerin stres, açlık, yolculuk, yorgunluk, menstrüel döngü, uykusuzluk, soğuk, sıcak, alkol, mayalı yiyeceklerin yenilip içilmesi gibi varlığı, prodromal ya da öncül semptomların bulunup bulunmadığı, ağrının ortaya çıkış zamanı, uykudan uyandırma özelliğinin olup olmaması, baş ağrısına eşlik eden semptomların varlığı bulantı, kusma ışık, gürültü ve kokulardan etkilenme, iştahsızlık ya da aşırı yeme isteği, fokal nörolojik belirtiler gibi ağrının şiddeti, ağrıyı arttıran etmenler, tedaviye cevap verip vermediği, önceden aldığı tedaviler ve dozları, uygulama düzeni araştırılmalıdır. Geçirdiği ve halen devam eden hastalıkları, operasyon, travma, alerji, ateşli hastalık, taşıt tutması, ailesinde benzer yakınmaların bulunup bulunmadığı, meslek, kişilik özellikleri, alışkanlıkları da mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır 91. Ağrının zaman örüntüsünün anlaşılması önemlidir, her bir seyir şeklinin özgül ayırıcı tanıları vardır. Sıklık ve sürenin sorgulanması baş ağrısı atağının karakteristik şeklinin tanımlanmasını sağlar. Örneğin haftada bir olan, 4 saat süren ağrı migren/ ya da GTBA’yı düşündürürken, gün içinde birden çok olan, 5-15 dk süren kısa ataklar trigeminal otonomik baş ağrılarını küme baş ağrısı, paroksismal hemikrani ya da birincil batıcı baş ağrılarını akla getirir. Tablo Baş ağrısı veri tabanı 92 1. Baş ağrıların ne zaman ve nasıl başladı? 2. Baş ağrının seyri nasıl ani ilk baş ağrısı, baş ağrısı atakları, günlük baş ağrısı, gittikçe kötüleşen baş ağrısı, bunların karışımı? 3. Baş ağrıların ne sıklıkta oluyor, ne kadar sürüyor? 4. Baş ağrın tek tip mi, birden fazla tipte mi oluyor? 5. Başının ağrıyacağını anlayabiliyor musun, uyarıcı işaretler var mı? 6. Başının neresi ağrıyor ve bu nasıl bir ağrı zonklayıcı, sıkıştırıcı, bıçak saplanır gibi, ya da diğer? 7. Baş ağrısına eşlik eden başka belirtiler var mı bulantı, kusma, sersemlik hissi, güçsüzlük, hissizlik, diğer? 8. Baş ağrını arttıran, azaltan şeyler var mı? 9. Başın ağrıdığında ne yapıyorsun, aktivitelerin engelleniyor mu? 10. Baş ağrılarını başlatan belirli bir şey var mı? 11. Baş ağrıların yokken de olan başka yakınmaların var mı? 12. Baş ağrın ya da başka bir nedenle ilaç kullanıyor musun? 13. Bilinen herhangi bir hastalığın var mı? 14. Ailende baş ağrısı olan başka birileri var mı? 15. Baş ağrılarına neyin sebep olabileceğini düşünüyorsun? Fizik Muayene Pirimer baş ağrıları olan olguların çoğunda fizik ve nörolojik muayene normaldir. Ancak belli bir nedenin ortaya konulması için fizik ve nörolojik muayenenin tam yapılması gerekmektedir. Genel fizik muayene, kan basıncı ve vücut ısısı dahil vital bulguların ölçülmesini içermelidir. Sinüslerde hassasiyet, guatr vb. açısından baş ve boyun dikkatlice palpe edilmeli, ense sertliği mutlaka değerlendirilmelidir. Büyük çocuklarda bile baş çevresi mutlaka ölçülmelidir, kafa içi basıncındaki yavaş ve ilerleyici artışlarda makrosefali olabilir. Nörofibromatozis, tüberoskleroz gibi kafa içi tümörlerle birliktelik gösterebilecek nörokutanöz sendromların bulguları açısından deri incelenmelidir. Detaylı nörolojik muayene, değerlendirmenin vazgeçilmez bir parçasıdır. Bilinç durumu serebral korteks, kafa çiftleri beyin sapı fonksiyonları ve bütünlüğü, hareket ve duyu sistemleri inen ve çıkan yollar, koordinasyon serebellar ve vestibüler yollar ve yürüyüş bir çok sistem bir arada sırasıyla değerlendirilir. Göz hareketleri ve fundus mutlaka incelenmelidir. Hiçbir muayene bulgusu olmayan bir hastada papiller ya da peripapiller bir hemorajinin varlığı ve staz görünümü tanı koydurucu olabilir. Ense sertliği dikkatle değerlendirilmelidir. Hastanın semptomlarının taraf belirtmesi veya muayenesinde, şüpheli bile olsa, nörolojik bulguların bulunması durumunda hemen ileri incelemenin yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde akut gelişimli bir serebrovasküler olay veya hipertansif bir atak gözden kaçabilir 93. Beyin tümörü olan 3000 çocuğun değerlendirildiği bir çalışmada, hastaların 2/3’ünde başlangıç belirtinin baş ağrısı olduğu, ancak baş ağrısı olup beyin tümörü saptanan çocukların %98’inde başvuruda objektif patolojik nörolojik bulguların mevcut olduğu saptanmıştır 94. Baş ağrısı değerlendirmesinde uyarıcı olabilecek öykü ve muayene bulguları tabloda özetlenmiştir. Tablo Baş Ağrısı Değerlendirmesinde Uyarıcı Bulgular 95 ÖYKÜ Yaş < 3 Sabah/ gece baş ağrıları Sabah/ gece kusmaları Valsalva ile artan baş ağrısı Ani başlayan baş ağrısı Tanısal Testler Detaylı öykü ve muayene sonucunda, hekim bir ayırıcı tanı üzerinde yoğunlaşır ve her hasta özelinde ileri bir tanısal test gerekliliğine kaygıları doğrultusunda karar verir. Amerikan Nöroloji Akademisi çocukluk çağı tekrarlayan baş ağrılarının ayırıcı tanısında, tam kan sayımı, biyokimyasal incelemeler gibi laboratuvar çalışmaları ya da lomber ponksiyonun rutin olarak yapılmasını önermemektedir 96. Bu tetkikler, gerektiğinde, sekonder baş ağrılarının dışlanması amacıyla yapılmalıdır. Elektroensefalografi EEG, başı ağrıyan çocuğun değerlendirmesinde rutin olarak önerilmemektedir. Migrenli hastalarda özelliği olmayan EEG bozukluklarının olduğu bilinmekle birlikte, baş ağrısı etyolojisini saptamada ya da migreni diğer baş ağrısı tiplerinden ayırmada bir yeri yoktur 97. Epilepsi nöbetlerine baş ağrısı eşlik edebileceğinden, bilinç kaybı, bilinç değişikliği ve/veya anormal hareketlerin eşlik ettiği hastalarda nöbetlerin dışlanması amacıyla EEG çekilebilir. Aysun ve ark. baş ağrısı olan çocukların %10’unda, şüphe üzerine çekilen EEG de patolojik bulguların varlığı ile epilepsi tanısı koyduklarını belirtmişlerdir 7. Auralı migren hastaları için epilepsi nöbetlerinin dışlanmasında EEG’nin yararlı olduğu bildirilmektedir 98. Yedi yaşından küçük olup başı ağrıyan her çocuğun kafa görüntülemesinin yapılması çocuk nörolojisi pratiğinde kabul görmüş bir öneri iken, son yıllarda bu sınır 3 yaş altı olarak bildirilmektedir 46. Ancak bazı durumlarda yoğun aile kaygısı ya da hekimin nadir bazı nedenleri dışlamak istemesi nedeni ile görüntüleme yapılabilir. Bu konu ile ilgili çalışmalar sonucunda; 1. Tekrarlayan baş ağrısı olup, nörolojik muayenesi normal olan çocuklara rutin görüntüleme yapılması gerekmemektedir 2. Öyküsünde aşağıdaki özellikleri taşıyan her çocuğun kafa görüntülemesi yapılmalıdır. a. Yeni başlangıçlı şiddetli baş ağrısı b. Baş ağrısı tipinde değişiklik c. Nörolojik disfonksiyon 3. Baş ağrısına eşlik eden anormal nörolojik muayene bulgusu ve/veya nöbet öyküsü varsa b. Kafa içi basınç artışı KİBAS belirtileri c. Bilinç değişikleri, vb. Bilgisayarlı beyin tomografisi BBT ve manyetik rezonans görüntüleme MRG dışındaki konvansiyonel görüntüleme yöntemlerinin yeri yoktur. Günümüzde üretilen son jenerasyon tomografi cihazlarıyla çok hızlı ve eskilere göre çok daha az radyasyon vererek, konvansiyonel incelemenin yanısıra üç boyutlu 3D görüntüleme, BBT anjiografi, gerçek zamanlı görüntüleme yaparak, intrakranial akut kanamanın yerini, genişliğini saptamak mümkün olmaktadır 99,100. MRG iyonizan radyasyon riskinin olmaması, beyin parankimini daha iyi göstermesi, gri ve beyaz cevher ayırımını yapabilmesi, posterior fossayı görüntüleme olanağı vermesi nedeniyle üstünlüğü vardır 101-103.
İstanbul Sultangazi'de yaşayan 70 yaşındaki Lütfi Karaka, kulağında duyma problemi başlayınca hastaneye başvurdu. Ameliyata alınan adamın kulağından kulak çubuklarının ucundaki pamuklar çıkarıldı. Pamukların en az 3 senedir kulak içinde kaldığı düşünülürken yaşlı adam "Kibrit çöpü olur ya onunla karıştırdım, bir de pamuk soktum, karıştırdım ama pamuğun içeride kaldığını düşünmedim ki" dedi. KULAĞINDA ET GİBİ YAPILAR OLUŞTU Sultangazi’de yaşayan 70 yaşındaki Lütfi Karaka, 3 yıl önce sağ kulağında işitme kaybı, akıntı gibi sorunlar yaşamaya başladı. Kulağı kaşındıkça kulak çubuğu ve kibrit çöpü ile kulağını karıştırdığı öğrenilen yaşlı adam, bir süre sonra doktora gitti. Damlalar kullanan ve çeşitli tedaviler yaptıran ancak şikayetlerinden kurtulamadığı öğrenilen Karaka, bu kez Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gitti. Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Suat Turgut’un muayene ettiği Karaka’nın kulağında iltihap ve doku tabakasından dışarı doğru sarkarak normal yapılardan farklı olarak büyüyen, et gibi yapılar olarak ifade edilen polip oluştuğu görüldü. Prof. Dr. Turgut, hastası için ameliyat kararı verirken hazırlıklar yapıldı. BÜYÜK ŞOK YAŞADILAR Ameliyata alınan yaşlı adamın kulağına soktuğu malzemelerin oluşturduğu tahribat giderilirken ameliyata katılan sağlıkçılar, büyük şok yaşadı. Hastanın kulağının kaşınması nedeniyle kullandığı kulak çubuklarının ucundaki pamukların içeride kaldığı ameliyatla ortaya çıktı. Yaşlı adamın kulağında kalan pamuklar doktorlar tarafından temizlenirken ameliyat başarıyla tamamlandı. Operasyonu ekibiyle birlikte gerçekleştiren Prof. Dr. Suat Turgut da hastasının durumunu hakkında bilgi verdi. Kulakta kalan pamukların akıntı gibi şikayetler olmasa belki de fark edilemeyebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Turgut, vatandaşları kulaklarına yabancı cisimler sokmamaları konusunda uyardı. "KAŞINTI VERDİ, BAŞIM AĞRIMAYA BAŞLADI" Hissettiği kaşıntı sonrası kulağını sıklıkla kulak çubuğu ve kibrit çöpü ile karıştırdığını anlatan 70 yaşındaki Lütfi Karaka, “Kaşıntı verdi, başım ağrımaya başladı, oğlum hastaneye gidelim dedi. Ameliyat sonrası televizyonu açıyorum, bakıyorum, sesini duyuyorum. Eskiden duyamıyordum, buna da hamdolsun. Kibrit çöpü olur ya onunla karıştırdım, bir de pamuk soktum, karıştırdım ama pamuğun içeride kaldığını düşünmedim ki. Sonra o içeride kalınca kulak duymamaya başladı. İltihap başımı ağrıtmaya başladı, neden çünkü kulak hava almıyor. Kulakları pamukla kaşımasınlar, yarın öbür gün sağır olurlar” dedi. 70 yaşındaki hastasına gerçekleştirdiği operasyon hakkında bilgi veren Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Suat Turgut, “Olay kronik olduğu için değişik hekimlere gitmiş, ameliyat endikasyonu konmuş. Yapılan incelemelerinde kulak kemiğinin dış kısımlarında erozyon, erime görüldü. Büyük, kulak yolundan dışarı taşan bir polibi vardı. Muayenede orada sadece iltihap, akıntı ve polip görülüyordu, başka bir şey yoktu. Sonra polibini almak için hastamızı ameliyat etmeye karar verdik. Enfeksiyonun kaynağı muhtemelen bu kulak pamuklarıydı. Kulak kaşıntısı nedeniyle kulağı kaşırken pamukların içeride kalması, unutulması nedeniyle enfeksiyona bağlı polip oluşmuş. Polip oluştuğu için gittikleri hekimler o pamukları görememişler. Dolayısıyla iyileşmeyen kulak akıntısı ve işitme azlığı devam etmiş. Biz ameliyatla o pamukları çıkarttık, kulak zarını iç kulağa doğru yapıştırmıştı onu kaldırdık, tamir ettik. İltihaplı dokuları temizledik ve hastamız sağlığına kavuştu” ifadelerini kullandı. "MUHTEMELEN 2-3 SENEDİR ORADA UNUTULMUŞ" Yabancı cisimlerin kulağa sokulmaması gerektiğine dikkat çeken ve uyarılarda bulunan Prof. Dr. Turgut, “Bu pamuklar yaygın olarak kullanılıyor, havuza, denize giriyoruz, girdiğimizde kulak yolunu kısmi tıkayan kirler suyla maruziyet sonucu şişiyorlar. Bunlar da kulağı kapatabiliyor, bu sefer de kulağı açmak için değişik yabancı cisimler, kulak pamukları sık kullanılıyor. Bu pamuklar bazen o çubukların ucundan kulak yoluna düşüyorlar. Hasta fark etmiyor, orada uzun süre kalıyor. Bu hastamızda olduğu gibi kalınca iltihaba neden olabiliyor. İnsanlar kulakları kaşındığında yine aynı şekilde bu pamuklu çubuklara çok müracaat ediyorlar. O da büyük risk taşıyor, iltihaba neden olabiliyor. Kulak çubuklarını mümkün olduğunca kullanmamak gerekiyor. Hastamızın işitme bozukluğu düzelecek inşallah, kulak pamuklarını çıkarttığımız için oradaki iltihap problemleri de çözülmüş oldu. Kaslarının üzerindeki zardan alıp o eriyen kısımları kapladık, kapattık. Bu pamuklar muhtemelen 2-3 senedir orada unutulmuş. Zaten hastanın şikayetleri 2 senedir var, tahminimizce ondan bir 6 ay 1 sene önce orada kaldığını düşünürsek pamuklar en az 3 senedir orada. Kulağından akıntı gelmese işitme azlığım var yaşa bağlı’ diyecek, öyle gidecek ama kulağı akmaya başlayıp polip oluşunca doktora müracaat etti. Vatandaşlar, kulaklarına kibrit çöpü, anahtar, kulak pamuğu gibi yabancı cisimler sokmasınlar. Banyodan sonra kurulayıp temizleyebilirler, içeri sokmamak gerekir” dedi. "DUYMASI YÜZDE 100'LERDEN YÜZDE 10-20'LERE DÜŞTÜ" Babasının yaşadığı duruma ilişkin konuşan Ahmet Karaka,“Üzerinde pamuk olan parçalarla babam kulaklarını temizlemiş. Ancak bunları biraz ileri itmiş. Kulaklarında kalan pamuk iltihaba neden olmuş, daha önce hastanelere götürdük ama bu pamuk epey ileriye gittiği için görünmedi ve iltihap yaptı. İltihap da babama baş ağrısı yaptı. Pamukları çıkarttılar, iltihabını temizlediler. Buradan insanlara da sesleniyoruz; lütfen dikkat edin. Babam elinde olmayan nedenlerden dolayı kaşıdıkça herhalde kendini rahat hissettiğini sanıyordu. Kibritin uç tarafını da orada bırakmış, ucu burada kalarak ağaç nasıl kök yaparsa bir kök yapmış ama temizlendi. Duyması yüzde 100’lerden yüzde 10-20’lere düştü, cihaz takması gerekiyor. Olumsuz, ağır sonuçları oluyor. Ameliyat oluyorsunuz, sağlığınızdan oluyorsunuz. Hayvancılık yapıyorum Rize Bölgesi’nde yaşıyorum. Kurbanlık hayvanları getirmiştim buraya babamın ameliyatı vardı, dedim ki ameliyatını yaptıralım ondan sonra dönerim. Yaptırdık döneceğiz” şeklinde konuştu. Kaynak İHA
Başlıklar1 Çocuklarda Baş Ağrısının Nedenleri2 Gerilim kaynaklı baş ağrıları3 Küme baş ağrıları4 MigrenGünümüzde artan sorunlar ve stres kaynaklı baş ağrıları artmış durumda. Yetişkinlerde olduğu gibi artık çocuklarda da baş ağrısı çok sık görülmeye başlandı. Baş ağrılarının kaynağı nedir? Çocuğunuz Baş Ağrısından Şikayetçi mi? Belirtileri Neden Görmezden Gelmemelisiniz? İşte detaylar…Tıpkı yetişkinler gibi çocuklar ve gençler de baş ağrısı yapabilir. Araştırmalar, okula giden yaştaki çocukların %75’inin baş ağrısı yaşama ihtimalinin yüksek olduğunu söylüyor. Baş ağrısına migren neden olabilir. Gerilim tipi baş ağrıları ve küme baş ağrılarının tümü birincil baş ağrısı bozukluğu kategorisine girer. Bu tür baş ağrılarına içsel süreçler neden olur. İkincil baş ağrısı bozukluğu, başka bir hastalığın belirtisi olarak ortaya çıkan baş ağrılarıdır. Araştırmalar, okula giden çocukların% 58,4’ünün farklı birincil baş ağrısı bozukluğuna yatkın olduğunu performans, performans baskısı, akran baskısı ve daha az fiziksel aktivite, çocuklarda baş ağrısının ana nedenlerinden bazılarıdır. Çocuklarda baş ağrısı teşhisi, tıbbi öykünün incelenmesi ve fiziki muayene yardımı ile yapılabilir. Bu, doktorların baş ağrısı için uygun bir tedavi bulmasına yardımcı Baş Ağrısının NedenleriAşağıda, çocukların yaygın olarak yaşadığı baş ağrısı aslında 3 temel sebep de yer kaynaklı baş ağrılarıKüme baş ağrılarıMigrenGerilim kaynakli bas agrilariGerilim kaynaklı baş ağrılarıGerilim tipi baş ağrıları alnın her iki tarafında ağrıya neden olur. Baş ve boyun bölgesinde sert kaslara neden olurlar. Gençler ve çocuklar gerilim kaynaklı baş ağrılarına daha yatkındır. Stresli veya yorgun hissetmek baş ve boyun dokularına giden normal kan akışını bozarak baş ağrısına neden bas agrilariKüme baş ağrılarıBir günde veya bir haftada 5 veya daha fazla ağrı epizodunun bir kümesinde küme baş ağrıları. Her baş ağrısı bölümünün yaklaşık 15 dakika sürmesi muhtemeldir. Küme baş ağrıları alnın bir tarafında dayanılmaz ağrıya neden olur. Bu baş ağrılarının semptomları ayrıca ajitasyona, sulanmaya, burun tıkanıklığına ve huysuzluğa neden çocuklar da migren baş ağrısı çekebilir. Migren, eforla kötüleşebilen zonklayıcı ağrıya neden olur. Sese ve ışığa duyarlılık, kusma ve mide bulantısı migren baş ağrılarının diğer uyku yoksunluğu ve yorgunluk çocuklarda baş ağrısına neden olabilir. Aşırı fiziksel efor, göz yorgunluğu, mevsimsel grip, viral enfeksiyon ve kalıcı sinüs enfeksiyonu nedeniyle de baş ağrısı baş ağrılarından her zamankinden daha fazla şikayet ediyorsa, çok geç olmadan tıbbi müdahale yaş baş ağrısı nedenleri, 5 yaşındaki çocuğun baş ağrısı nasıl geçer, 13 yaş baş ağrısı nedenleri, 10 yaşındaki çocuğun baş ağrısı nasıl geçer, 11 yaş baş ağrısı nedenleri, 4 yaşındaki çocuğun baş ağrısı, 8 yaşındaki çocuğun baş ağrısı nasıl geçer, 12 yaş baş ağrısı nasıl geçer,
Çocukluk dönemi baş ağrısı çok sık rastlanan bir yakınmadır. Çocukluk dönemi baş ağrısı çocukluk döneminde genelde anne-babalarda kaygı yaratsa da bu baş ağrılarının çoğunluğu migren gibi tehlikeli olmayan hastalıklara bağlıdır. Yapılan çalışmalarda ilkokul çocuklarının yaklaşık yarıya yakınında zaman zaman baş ağrısı yakınması olduğu görülmüştür. Bu oran ergenlik döneminde daha da artmaktadır. Migren tipi baş ağrıları ilkokul döneminde başlayabilir ve sıklığı ergenliğe doğru artar. Yapılan çalışmalarda ergenlerde migren sıklığının %20 civarı olduğu bulunmuştur. Çocukluk Dönemi Baş Ağrılarının Sebepleri Nelerdir? Çocukluk dönemi baş ağrısı nedenlerinden en sık görülen sebep migrendir. Migren ağrıları çocuklarda genelde başın her iki tarafında olur ve çocuklar ağrının tam yerini göstermekte zorluk yaşar. Ağrı öncesinde aura denilen ve genelde görme ile ilgili yakınmalar olabilir. Çocukluk dönemi baş ağrısı genelde çocuklarda migren ağrıları erişkinlerden daha kısa sürer ve genelde dört saatten kısa sürelidir. Ağrı sırasında bulantı, kusma, ışıktan ve sesten rahatsız olma, çok idrara çıkma gibi belirtiler eşlik edebilir. Gerilim tipi baş ağrısı da çocuklarda görülen bir ağrı nedenidir. Bu tip ağrı başın etrafını bant şeklinde sarma hissi yaratır. Stres ve sıkıntı ile tetiklenmesi tipiktir. Çocuklarda ayrıca üst solunum yolu enfeksiyonları sırasında baş ağrısı görülebilir. Böyle durumlarda burun akıntısı ve öksürük gibi belirtiler de baş ağrısına eşlik eder. Çocukluk dönemi baş ağrısı sebeplerinin en önemli olanı bunlardır. Bu Tip Baş Ağrıları Hastalık Habercisi Olabilir Mi? Çocukluk dönemi baş ağrısı içerisinde en çok korkulan nedenleri beyin tümörleri ve menenjit gibi enfeksiyonlardır. Çocukluk dönemi baş ağrısında ağrı yeni başlamışsa, özellikle ense kısmında ve şiddetli ise, şiddeti giderek artıyorsa, hapşırma, öksürme ve ıkınma ile şiddeti artıyorsa, ağrıya şiddetli kusma ve ateş eşlik ediyorsa acil doktora başvurmak gerekir. Yine travma sonrası başlayan baş ağrıların acil doktora gitmek gerekir. Böyle durumlarda genellikle beyin görüntülemesi tomografi veya MR yapılır. Bu Baş Ağrılarının Tedavisi Var Mıdır? Çocukluk dönemi baş ağrısı içerisinde görülen migren ve diğer baş ağrılarının tedavisi vardır. Baş ağrısının geçirilmesi ve ağrı atağının durdurulması için ağrı kesiciler kullanılabilir. Ağrı her gün oluyorsa veya yaşam kalitesini engelleyecek sıklıktaysa günlük kullanılan atak önleyici ilaçlar tercih edilebilir. Ancak çocukluk çağı baş ağrılarında yaşam tarzı değişiklikleri ve beslenme daha önemlidir. Özellikle migrenli çocuklarda uyku düzenine dikkat edilmelidir. Açık havada düzenli egzersiz yapmak, dengeli beslenmek, hazır gıdalardan kaçınmak da baş ağrılarını azaltıcı etkiye sahiptir. Ayrıca bazı çocuklarda baş ağrıları belirli gıdalarla tetiklenebilir. Bu tip gıdalar varsa kullanılmaması baş ağrısını durdurabilir. Stresle ilişkili baş ağrısı çeken çocuklarda psikolojik tedaviler, biyogeribildirim gibi gevşeme yöntemleri de alternatif tedaviler olarak kullanılabilir. Çocukluk dönemi baş ağrısı, çocukluk döneminde oldukça sık görülen yakınmalardandır. Ağrının sık olması çocuğun hayat kalitesini etkileyebilir, ayrıca ders başarısında da düşmeler görülebilir. Çocukluk dönemi baş ağrısı, çocukluk çağı baş ağrılarında genelde biyolojik, psikolojik ve ailesel birçok faktör rol oynar. Bu nedenle sıklıkla farklı disiplinden uzmanların işbirliği gerekebilir. Yeni başlayan, şiddetli, ateş ve bulantı-kusmaların eşlik ettiği ağrılarda hemen doktora başvurulması gerekir. Baş ağrılarına karşı etkili ilaçlar bulunmasına karşın çocukların çoğunda egzersiz, beslenme ve uyku gibi faktörlere dikkat edilmesi ağrıları geçirir.
Ergenlerin en büyük problemi! - 1235 Güncelleme - 0111 Ergenlikte çocukların yüzde 75'i baş ağrısından şikayetçi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ESOGÜ Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kürşat Bora Çarman, 7 yaş civarındaki çocukların yüzde 35-40'ında görülen baş ağrısı sıklığının, ergenlik döneminde yüzde 75-80'e yükseldiğini söyledi. Çarman, yaptığı açıklamada, çocukların da erişkinler gibi baş ağrısından yakındığını rahatsızlığın sıklığının yaşla artış gösterdiğini vurgulayan Çarman, "7 yaş civarındaki çocuklarda yüzde 35-40 oranında görülen baş ağrısı sıklığı, ergenlik döneminde yüzde 75-80'e yükselmektedir. 7 yaşından daha küçük çocuklarda baş ağrısı erkek ve kız çocuklarda eşit oranda görülürken bu yaştan sonra giderek kızlarda sıklığı artmaktadır. Ergenlik döneminde kızlarda, erkeklere oranla iki kat daha sık görülmektedir" veya sürekli olan baş ağrıları arasında "migren"in ilk sırada yer aldığını dile getiren Çarman, çocuklarda bu rahatsızlığın en büyük nedenlerinden birinin üst solunum yolu enfeksiyonları olduğunu migrenin görülme sıklığı yüzde 3 ila 10 olduğunu bildiren Çarman, şöyle devam etti"Bir çocukta zonklayıcı tipte, alın-şakak bölgesinde, tek taraflı, bulantı, kusma, ışıktan veya sesten rahatsızlığın eşlik ettiği, yürümek, merdiven çıkmak gibi günlük olağan hareketlerde ağrıda artışın olduğu, şiddetli baş ağrılarında 'migren' akla gelmelidir. Erişkinden farklı olarak çocukluk çağı migreninde, çocuğun uyumak istemesi ve ağrının uyku ile düzelmesi, çift taraflı ve iki saatten daha kısa süreli olma özellikleri sıklıkla görülür. Çocuklar, migren ağrısını 'çekiçle vuruyorlar', 'kafamda bir şey atıyor' gibi anlatabilir. Yine çocuklarda taşıt tutması, bir nedene bağlı olmadan tekrarlayan baş dönmeleri, kusmalar ve karın ağrıları çocuklarda migrenin öncül belirtisi olabilir." "Çocuklarda okul ve aile sorunları baş ağrısı yapabilir"Açlık, bazı yiyecekler, gürültü, sıcak-soğuk, sıkıntı ve stresin migreni tetikleyebileceği uyarısında bulunan Çarman, bu rahatsızlıktan yakınan çocukların, ailelerinde de bu hastalığı yaşayan başka bireylerin sıklıkla görüldüğüne ve babaların en çok endişelendiği ve korktuğu sorunun, çocuklarındaki baş ağrısının beyin tümöründen kaynaklı yaşanma olasılığı hakkında olduğunu anlatan Çarman, şunları kaydetti"Baş ağrısı yakın zamanlarda başlamışsa, şiddet ve sıklığı giderek artıyorsa, geceleri hastayı uyandırıyorsa, her zaman sabahları oluyorsa, genellikle kusmayla birlikteyse, şimdiye kadarki en şiddetli baş ağrısı ise bu özellikleri gösteren baş ağrılarının nedenleri beyinin kendisinden kaynaklanan tümör, kanama gibi olasılıklarla diğer sistemleri tutan tansiyon yüksekliği, hormon bozukluğu gibi hastalıklar da olabilir. Sıklıkla üst solunum yolu enfeksiyonları sırasında da baş ağrısı olmaktadır ancak enfeksiyonun düzelmesiyle geçmektedir. Çocuklarda okul sorunları, aile sorunları baş ağrılarıyla kendini gösterebilir. Bu konuda çocuk psikiyatristleri, aile, çocuk ve öğretmen iş birliği gerekli çocukları için baş ağrısı güncesi tutabilir. Baş ağrısı güncesinde tarih, ağrıyı başlatan şey, ağrının geliş zamanı, tipi, nerede olduğu, şiddeti, süresi, nasıl geçtiği ile okulunu, ders veya aktivitelerini engelleyip engellemediği, ağrı kesici kullanıp kullanmadığı gibi bilgiler yer almalıdır. Bu tanıda, izlemde, tedavinin değerlendirilmesinde son derece önemlidir. Ayrıca baş ağrısı olduğu zaman çocuğunuza kendini nasıl hissettiğini anlatan resim çizmesini de isteyebilirsiniz. Bu bilgileri de değerlendiren doktorunuz size neler yapmanız gerektiği konusunda yardımcı olacaktır." AA
3 yaşındaki çocuğun baş ağrısı